TEKİRDAĞ VE DEPREM RİSKİ: BÖLGEDEN FAY HATTI GEÇİYOR MU?

TEKİRDAĞ VE KUZEY ANADOLU FAY HATTI (KAF) İLİŞKİSİ

 

Tekirdağ’ın depremselliği tartışılırken akla gelen ilk ve en önemli jeolojik yapı, Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF)‘dır. KAF, Türkiye’nin en aktif ve yıkıcı depremler üreten fay hattıdır.

 

Tekirdağ’dan Fay Hattı Geçiyor mu?

 

Tekirdağ il merkezinden karasal anlamda doğrudan aktif bir fay hattı geçmemektedir. Ancak, ilin güney sınırı, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Denizi içinden geçen koluna oldukça yakındır. Bu kol, Marmara Fayı olarak da bilinir ve büyük İstanbul depremi riskini taşıyan ana hattır.

KAF’ın ana kolu, Marmara Denizi’nin içerisinden geçerek Tekirdağ’ın kıyı şeridine paralel uzanır. Bu yakınlık, Tekirdağ’ı doğrudan fay hattının üzerinde olmasa da, etki alanında kalan bir şehir yapmaktadır.

 

Tarihi Depremsellik

 

Tarihi kayıtlara bakıldığında, Tekirdağ ve çevresi KAF’tan kaynaklanan büyük depremlerden sıklıkla etkilenmiştir. Özellikle 1766 Büyük İstanbul Depremi ve diğer Marmara Denizi merkezli depremler, Tekirdağ’da ciddi hasarlara yol açmıştır. Bu durum, gelecekte Marmara Denizi içinde yaşanacak büyük bir depremin sarsıntılarını Tekirdağ’ın da şiddetli bir şekilde hissedeceğini göstermektedir.

 

TEKİRDAĞ DEPREM BÖLGESİ Mİ?

 

Evet, Tekirdağ kesinlikle bir deprem bölgesidir. Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na göre Tekirdağ, farklı bölgeleriyle Birinci ve İkinci Derece Deprem Kuşakları içerisinde yer almaktadır.

 

Risk Derecelendirmesi

 

• Birinci Derece Risk Bölgesi: Tekirdağ’ın Marmara Denizi kıyısına yakın olan ilçeleri (Marmaraereğlisi, Şarköy gibi), KAF’ın deniz koluna yakınlıkları nedeniyle en yüksek riskli grupta yer alır. Bu bölgeler, büyük bir depremde en şiddetli sarsıntıyı ve olası zemin sıvılaşması riskini taşıyan alanlardır.
• İkinci Derece Risk Bölgesi: İl merkezinin ve iç kesimlerdeki diğer ilçelerin büyük bir bölümü de yüksek riskli kabul edilen bu kuşakta yer alır.

 

Riskleri Artıran Faktörler

 

Tekirdağ’daki deprem riskini sadece fay hattının yakınlığı değil, aynı zamanda zemin yapısı ve yapı stoku da belirler. Kıyı şeridindeki alüvyonlu, yumuşak zeminler, deprem anında sarsıntıyı büyüterek (yerel zemin büyütmesi) hasarın artmasına neden olabilir.

Tekirdağ, doğrudan il merkezinden aktif bir fay hattı geçmemesine rağmen, Türkiye’nin en tehlikeli fay hattı olan KAF’ın Marmara koluna olan coğrafi yakınlığı nedeniyle yüksek riskli Birinci ve İkinci Derece Deprem Kuşaklarında yer alan, yüksek deprem riski taşıyan bir ilimizdir.

Bu nedenle, Tekirdağ’daki tüm yapılaşma ve kentsel dönüşüm çalışmalarının en güncel deprem yönetmeliklerine titizlikle uyması ve bölgenin zemin koşullarının dikkate alınması hayati önem taşımaktadır.